DEVAM: 62- KOCASINA
EZİYET EDEN KADIN HAKKINDA BİR BAB
حَدَّثَنَا
عبد الوهاب بن
الضحاك.
حَدَّثَنَا
إسماعيل بن
عياش، عن بحير
بن سعد، عن
خالد بن
معدان، عن
كثير بن مرة،
عن معاذ بن
جبل؛ قَالَ: - قَالَ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَم: ((لا
تؤذى امرأة
زوجها إلا
قالت زوجته من
الحور العين:
لا تؤذيه.
قاتلك اللَّه!
فإنما هو عندك
دخيل أوشك أن
يفرق إلينا)).
Muaz bin Cebel
(r.a.)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
şöyle buyurdu, demiştir: «Her hangi bir kadın (mu'min) kocasına eziyet
ettiğinde, adamın hurü'I-İyn'den olan karısı (bu kadına): Allah senin canını
alsın, adam'a eziyet etme. Çünkü şüphesiz o, senin yanında misafirdir, senden
ayrılıp yanımıza gelmesi yakındır, der.»
Diğer tahric:
Bu hadisi Tirmizi de rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Hur: Havra'nın çoğuludur. Havra'nın lugat manası,
gözünün beyaz kısmı bembeyaz ve siyah kısmı simsiyah olan kadındır. Cennetlik
olan mu'minlere Allah tarafından ihsan edilecek cennetin kadınlarına bu isim
verilmiştir.
İyn: Ayna'nın
çoğuludur, gözü geniş olan kadınlar, demektir.
Hadis'in; ....
cümlesini "Allah senin canını alsın" diye terceme ettim. Bu cümle:
Allah sana lanet eylesin veya Allah senin cezanı versin, gibi şekillerde de
terceme edilebilir.
Hurinin "
... 0, senin yanında misafirdir..." cümlesiyle huri şunu demek ister: Adam
senin yanında geçici bir süre kalacağı için bir misafir gibidir, sen onun
hakiki karısı değilsin, hakikatta asıl karıları bizleriz, senden ayrılıp bize kavuşacaktır.
Tirmizi' nin
şerhi Tuhfe yukardaki bilgiyi vermiştir. Bu bilgiden dolayı kadınlar bana
kırılmasınlar. Aslında hurilerin böyle bir azarına muhatap olmak istemeyen ve
bundan hoşlanmayan bayanlar, beylerine eziyet etmeyi bıraksınlar ve
bırakmalıdırlar.